Viyana'da Son Tango :)

Budapeşte

Orta Avrupa'nın önemli turizm merkezlerinden birisi...
Viyana kadar popüler olmasa da buraya ait anlatılacak bir o kadar hikaye var aslında.
Ama önce fotoğraflar... :)

Viyana

Viyana belki de ilk kez yurt dışına çıkan insanlar için en iyi seçenek, Avrupa kültürünün en önemli şehirlerinden biri. Oldukça çok şey var anlatılacak ama önce fotoğraflarla başlayalım istedim.

Anadolu'nun İsyanı from Anadoluyu Vermeyecegiz on Vimeo.

Film herhangi bir kar amacı güdülmeden, konuya duyarlı insanların gönülden destekleriyle tamamlanmıştır. Amacı Anadolu’da HES’lere karşı yürütülen mücadeleye destek olmak, halkın sesini duyurmaktır. HES mücadelesi içerisinde bulunan herkes, bu çekimlerin yapıldığı bölgelerdeki bütün canlılar, bu filmin dolaylı ya da dolaysız destekçisidir. Bu nedenle film, herhangi birinin isminin öne çıkartılamayacağı bir anonim çalışmadır.

Filmin indirilmesi, çoğaltılması ve dağıtılmasında hiç bir sakınca yoktur. Festival ve toplu gösterimler için özel izin alınmasına gerek yoktur.

Anadolu'nun tüm canlılarına armağan olsun..

Paylaşım için:
anadoluyuvermeyecegiz.net
anadolunehirleri.org/​tr.html
vimeo.com/​vermeyoz/​film

Anneme

Anne... Düştüğüm sokaklardan koşup geldim...

Sen çağırdın diye...

4'te devre, 8'de hava kararıyor...

Geciktim...

Özür dilerim...

Elim yüzüm kir, pas içinde...

Ne olur kızma...

Biraz daha kalayım böyle...

Yıkarsam çıkacak çocukluğum...

İzin ver anne...

Ne kadar kirliysem o kadar çocuğum...

O kadar toprak hala sokaklar...

Kat karşılığı dairelerle dolacak mahallemiz...

Ekmek almaya gönderdiğin bakkalın yerinde plaza olacak...

Gittiğimizde sevinçten deliye döndüğüm lunaparkın istimlâk bedeli ödenmiş...

Kovulmuş atlıkarıncalar...

Çarpışmış düzen...

Yola gidiyor çocukluğum...

Yoldan çıkıyor yine açgözlülük...

Yalvarırım anne!.,

Anla beni...

Siyah okul önlüğüm biraz daha üzerimde kalsın...

Sıradan bir okul günü olsun...

Cuma şahane olur misal...

Matematik defterimi gördün mü anne?..

Çabuk anne çabuk...

Zil çalacak beni senden...

Geç kalıyorum anne!..

Bırakma beni korkuyorum sensizlikten...

Yine sıkıca sar atkıyı camların buz tuttuğu bir kış günü...

Her nefesimde boğulayım düşlerimle okul yolunda...

Söz veriyorum tüyleri ağzıma girse de çözmeyeceğim atkıyı...

Zaten ne zaman çözsem, hiçbir zaman bağlayamadım senin gibi...

Anne...

Dur ne olur...

Gideceğim birazdan...

Dondurmacıyı bekleyelim en azından...

Ne zamandır uğramıyor anne...

Toplanalım yine pasaklı arkadaşlarla dondurma arabasının etrafında...

Ben balkonun altına geleyim para istemek için...

"Evde karpuz var, ne dondurması..." dediğinde anlamaya çalışacağım bu kez...

Vazgeçtim dondurmadan anne...

Karpuz da olur sen yeter ki kes...

Telaş etme...

Yıkayacağım elimi yüzümü az sonra...

Biliyorum benim iyiliğim için söylediğin her söz...

Bilmem ki üzdüm mü seni anne

Oyuna doymadım diye...

Sokaktan beriye gelmedim diye...

Geceler yarısı kaldırdım diye...

Ateşim vardı neyleyim anne...

Üşümüştüm, titriyordum...

Ki sen bilirsin anne...

Üzdüysem seni...

Affet!..

Affet ne olur anne...

Hiç geçmeyecekti zaman...

Hep yanımdaydın nasıl olsa...

Ben çocuk kalacaktım...

Sen anne...

Hayat, ekmek arası domates destekli gıdalar almak için eve uğrayabileceğim molalar verdirmedi daha sonra anne...

Önce sınavlar...

Sonra iş...

Bitmeyen projeler...

Kahveyle ayakta durulan geceler...

Hiç kimse, hiçbir iş beklemezdi öyle ya...

Sen neden mecburdun peki anne?..

Neydi bu sonsuz sabrının sebebi?..

İhmal ettim seni...

Özür dilerim anne...

Nazım sana geçiyordu kırdım...

Hem seni...

Hem porselenlerini...

Affet beni anne...

Affet!..

Gidiyorum şimdi...

Çocukluğumdan, heveslerimden, gülüşlerimden...

Uyuyanın üstüne karın yağdığı, üstümün açık kaldığı geceden...

Biliyorum uyandırmadan örtersin yine...

Aslında her defasında uyanmıştım...

Fakat sen duruma uy anmamıştın...

Keyfini çıkardım annem oluşunun...

Şükrettim...

Teşekkür ettim...

Bilmem ki üzdüm mü seni anne...

Oyuna doymadım diye...

Sokaktan beriye gelmedim diye.

Geceler yarısı kaldırdım diye...

Ateşim vardı neyleyim anne...

Üşümüştüm, titriyordum...

Ki sen bilirsin anne...

Üzdüysem seni...

Affet...

Affet ne olur anne...

Zeki Kayahan Coşkun’un

Meğer Annem Haklıymış Kitabından

Meğer Annem Haklıymış

Gerçekten keyifli bir kitap. Yüzünüzde gülümseme ile "Ya hakkaten.... " diyerek okuyacaksınız. Yalnız yüksek bir beklentiniz olmasın mizahi bir kitap bu. Aşağıda arka kapak yazısı da var. Okuyun anlayacaksınız.
Yalnız birşey var ki Yazarın annesine yazdığı ve kitabın sonuna iliştirdiği şiir aslında bir gerçeğin özeti: Annemiz bizi sever.


Erkek egemen bir toplumda yaşamanın sonuçlarından olsa gerek, anne ile daha bir samimidir çocuklar... Babaya anlatılamayacak her ne varsaanneye rahatça anlatılır... Önce anneler bilir çocuklarının sevgililerini... Babaya bağırılamaz... Anneye bağırmak kolaydır... Anneye karşı tahammülsüzlük vardır... Babaya alabildiğine sabırlı davranılır... Anne ti'ye alınabilir... Baba asla... Bu samimiyet 'Nazım sana geçiyor anne' ile laubaliliğe de dönüşebilir... Yer yer sevimsizlikler yaşanır... Çok feci bir duygudur; evladımın kalbini kırdım galiba... Ve aynı şekilde fenadır; anneyiüzmek... Hemen pişmanlık başlar ve taraflardan biri alttan almaya çoktan hazırdır bile... Çocukların itiraz sebepleri çeşitlidir... Fakat anneler sanki hep aynı kaynaktan faydalanıyorlarmış gibi, ortak bir dil kullanırlar... Yurdumuzun dört bir yanında her anne, aynı serzeniş dilinden, aynı kalıplaşmış ifadeleri kullanır:
Seni doğuracağıma taş doğursaydım
Senin çocukların da aynısını sana yapsın inşallah
Hep babanın tarafını tut sen
Benim günahım neydi de....
Bana anne deme
Kanser ettiniz beni
Kızdım mı adım kızdı oluyor
Öleyim de kurtulun benden
Sen de kulağını buraya verme
Kime çektin sen bilmem ki
Onu beni azarlarken düşünecektin
Seni alan üç gün sonra geri getirir.

The Escapist

Film berbat bir hapishanedeki kirli ilişkileri konu alıyor.
Oldukça yaşlı bir mahkumun kızına olan tutkusu ve kızının düştüğü uyuşturucu batağından onu kurtarmak için hapishaneden kaçış öyküsünü konu alıyor.
İzlemek açısından bir kusuru olmasa da, izlenmese de olabilecek bir film.
En ilginç yanı ise film 2 farklı zaman diliminde aynı anda işliyor. Birinci kronoloji de kaçma eyleminin süre gelişi anlatılırken, ikinci kronoloji bu insanları kaçmaya iten nedenleri ve kaçış öncesi gelişmeleri anlatıyor.

Life As We Know It

Keyifli bir aile komedisi :)
Life as We Know It Poster
Fragman: http://www.imdb.com/video/imdb/vi2623997721/

Final Destination-4

Serinin belki de en başarısız filmi.
Yine de seriyi bozmamak için izlenebilecek kadar iyi.
Zira yine oldukça yaratıcı ölüm tuzakları ile azrail kol geziyor :)
Kötü yanı ise bu sefer ki görsel efektlerin kalitesiz oluşu.
The Final Destination Poster


Tron

Film oldukça eski bir Disney yapımının yeni uyarlaması,
kurgusal anlamda oldukça kısır olsa da senaristin yaratıcı düşüncesinin özgün bir ürünü.
İlk versiyon filmde de oynayan Jeff Bridges burada da oynuyor.
TRON: Legacy Poster
Film görsel efekleri ile gerçekten oldukça başarılı, özellikle 3D seçeneği ile ve sinemada izlenmesini tavsiye ederim. Denilebilir ki o kadar iyi bir film değilse sinemaya gitmeye değmez. Tercih meselesi ben yine de görsel filmleri sinemada izlemekten yanayım.

Filmin bir diğer başarılı yanı ise müzikleri... oldukça başarılı. Dinlenmesi tavsiye olunur.

Eski versiyonun fragmanı: http://www.imdb.com/video/screenplay/vi3405709593/

Book Of Eli - Eli'nin Kitabı

Çok klasik bir senaryoya din örüntüsü katarak bir de Denzel Washington'u ekleyerek adam edilmiş bir film.
Kıyamet sonrası, yolunu kaybetmiş insanlığı tekrar bir araya getirmek ve uygarlığı yeniden yaratmak için hıristiyanlığın el kitabını koruyan ve belli bir noktaya ulaştırmaya çalışan adamın hikayesi.
The Book of Eli Poster
İzlenebilir ancak beklentinizi yüksek tutmayın.

IMDB: http://www.imdb.com/title/tt1037705/

2010: Moby Dick

Tek kelime ile hüsran.
Kötü senaryo, kötü oyunculuk, kötü görsel efekt.
Kötü ne ararsanız var. Bence http://www.razzies.com/ da birinciliğe oynar :)

2010: Moby Dick Poster

Diğer taraftan 1956 yılı yapımı olan ve Gregory Peck'in başrrolünü oynadığı orjinal filmin yakınından bile geçemez. Orjinal filmi kesinlikle tavsiye ederim. http://www.imdb.com/title/tt0049513/