Castle

Yeni dizim :)
biliyorum nerede izliyorsun bu kadar şeyi diyeceksiniz. İnanın bu akıllı telefonlar çok işe yarıyor :)
Ben keyifle izliyorum. karakterler olmasa bile atmosfer itibariyle bir zamanların mavi ayını andıran bir dizi.


Nick Castle (Nathan Fillion) tanınmış ve çok ünlü bir Roman yazarıdır,kendine göre üslubu ve yaşam tarzı olan Nick özellikle romanlarındaki değişik ve tahmin edilemez cinayetleri yazması ile tanınmaktadır.
NYPD de görev yapan Dedektif Kate Beckett (Stana Katic) son zamanlarda meydana gelen seri cinayetler'de Nick'in romanlarından alıntı yapıldığını fark eder, Nick'ten cinayetler ile ilgili yardım ister.


IMDB: http://www.imdb.com/title/tt1219024/

Meraklısına Öyle Bir Hikaye

Usta tiyatrocu Savaş Dinçel'in uyarlaması yine usta bir tiyatrocu Naşit Özcan tarafından sahneleniyor.
Kendi adıma çok beğendiğimi söyleyemeyeceğim. Ama kötü diyecek kadar da değil...
Konusu:
Savaş Dinçel, Türk edebiyatının en önemli kalemlerinden Sait Faik'in öykülerinden, anılarından, yazılarından yola çıkarak onun şahitliğinde dolu dolu bir İstanbul turu yaptırıyor izleyenlere. "Meraklısı İçin Öyle Bir Hikâye" izleyenleri, önce Burgazada, ardından Karaköy, Tünel, Beyoğlu, Hristaki Pasajı ve Taksim Parkı'na götürüyor.

Bilgi ve bilet için: http://www.ibb.gov.tr/sites/sehirtiyatrolari/tr-tr/sayfalar/oyun.aspx?oyunid=311

The Croods

Geçtiğimiz hafta sonu ailecek sinemaya gittik.
Croodlar...
Bence animasyon teknolojisi artık aldı başını gidiyor ve tek başına bir sinema alanı haline geldi.
Bütün senaryo, bütün karakterler, o karakterlerin kişilik özellikleri, beden dilleri... herşey mükemmel. Hatta o kadar mükemmel ki gerçeğinden daha iyi diyebilirim
Takın çocuğunuzu kolunuza sinemanın yolunu tutun derim.

IMDB: http://www.imdb.com/title/tt0481499/
Fragman: http://www.youtube.com/watch?v=4fVCKy69zUY

Zengin Mutfağı

Vasıf Öngören tarafından kaleme alınan bir eser. Eser, epik tiyatronun Türkiye'deki önemli örneklerinden biri kabul ediliyor. Oyunu Öngörenin kızı yeniden sahneye koyuyor. Dün akşam Ümraniye sahnesinde izledik eşimle. Açıkçası mevcut politik düzen içerisinde, mevcut yerel yönetimlerle, Ümraniye sahnesinde sahnelenebilmiş olması ve tüm salonun ayakta alkışlaması beni etkiledi. Zira oyunun 2012’de Şehir Tiyatroları tarafından sahnelendiği sırada “faşizm eleştiriliyor” gerekçesi ile bazı seyircilerin küfürlü saldırısına uğramıştı. 
Oyunun dramatik kurgusu son derece sağlam. Özellikle metaforların kullanımı, ikilemler ve çatışmalar, rol ve sanatçı eşlemesi son derece başarılı.
İzlenmesi tavsiye olunur.
Dosya:Zengin Mutfağı V.Öngören oyun afiş.jpg
Detaylı bilgi için: http://tr.wikipedia.org/wiki/Zengin_Mutfa%C4%9F%C4%B1
Vakti zamanında film olarak da çevrilmişti bu arada :)
http://www.youtube.com/watch?v=k50BozUu8UU

Bilet için: http://www.ibb.gov.tr/sites/sehirtiyatrolari/tr-tr/sayfalar/Oyun.aspx?oyunid=413


Toros Canavarı

Son dönemde izlediğim en iyi yapımlardan ve yönetmenliklerden birisi
Özellikle oyuncu-rol eşlemesinin mükemmel olduğunu söyleyebilirim. Fırsat olursa kaçırılmayacak bir oyun. Aziz Nesin halen günümüzü aydınlatıyor.

Aziz Nesin'in deyimiyle "izahı olmayan şeylerin mizahının yapıldığı" oyunda: Nuri Sayaner isimli mülayim bir memur emeklisi, ailesiyle birlikte monoton bir hayat sürmektedir. Aile bir taraftan geçim sıkıntısıyla diğer taraftan onları apartmandan atmak isteyen ev sahibiyle uğraşmaktadır. Tahliye davasını kazanan Sayaner ailesinin sevinci çok uzun sürmez. Ev sahibi, alt-üst kata yerleştirdiği adamlarla ve çevirdiği türlü oyunlarla apartmanı zindana çevirir. Nuri Bey, ailesinin ısrarları sonucu karakola gidip şikâyetçi olmak zorunda kalır. Yıllardır aranmakta olan "Toros Canavarı" adıyla nâm yapmış seri katil yerine, emekli memur Nuri Bey polisler tarafından derdest edilir. Nuri Sayaner'in karakola adımını attığı o geceden sonra herkesin kaderi değişecektir...

Detaylı Bilgi ve Bilet için: http://www.ibb.gov.tr/sites/sehirtiyatrolari/tr-TR/Sayfalar/Oyun.aspx?oyunid=388

Sabahattin Ali - Şehirler ve Yüzler

2 Nisan 1948′de katledilen Sabahattin Ali (25 Şubat 1907 – 2 Nisan 1948) için hazırlanmış olan bir belgesel, Filiz Ali'nin kaleminden çıkan kitaptan hareketle çekilmiş.
Tavsiye olunur.

Süt ve Ekşi Sinema

Bir süre önce Yaratıcı Dramadan bir arkadaşın yönlendirmesi ile "Süt" adında ilgi çekici bir kısa film izledim.
Tavsiye olunur. Oturup 7 dakikalık bir film üzerine 40-50 dakika konuşabiliyorsunuz. İşin büyüsü de sanırım burada.
Ayşegül Şahinbozkır’ın Altın Koza Öğrenci Filmleri Kurmaca dalında da yarışan kısa filmi “Süt”, bizi yalnız bir karakterle tanıştırıyor ve dolayısıyla her anında yalnızlığı anımsatıyor.

SÜT from Ayşegül Şahinbozkır on Vimeo.

Aynı olay beni Ekşi Sinema ile de tanıştırmış oldu. O da tavsiye olunur.
Ekşi Sinema Hakkında: http://eksisinema.com/

Hayatta Başarının Sırrı


Hangover II

İlki kadar güldürebilmiş olmasa da pek çoklarından daha iyi olduğunu itiraf etmek gerekiyor.
Kurgusu yine aynı olan film bu kez Bangkok'da geçiyor.
Bence bir cuma akşamı arkadaşlarla keyifle izlenebilir...

IMDB: http://www.imdb.com/title/tt1411697/
Fragman: http://www.imdb.com/rg/s/4/title/tt1499658/#lb-vi4000947481

Dolmabahçe Sarayı

İlk gittiğimde daha İstanbul'a yeni yerleşmiştim denilebilir. İstanbul'daki ilk yıllarımda boğaz geçişlerim sırasında gözümün sürekli takıldığı bir yerdi. Zaman geçtikçe göz alışıyor sanırım, varlığını bile hatırlamaz olmuştum.
İnsanın çocuk sahibi olması ise böyle birşey sanırım; yıllar sonra kızımız da görsün diyerek, benim de ara tatilde olmamı fırsat bilip ailecek Dolmabahçe Sarayı'na bir gezi yapalım dedik. İşkenceye dönüşmedi desem yalan olur. Önce İstanbul'un trafiği, bu insanlar hafta içi öğlen saatinde, bu soğuk havada nereye gidiyorlar dedirtti. Ardından turist akınına uğramış olan saray gişe ve girişleri önünde 1 saate yakın sıralar bekledik.
Yine de saray ne saray ama... :)
Gerçekten Osmanlı'nın o görkemli yaşantısını bir kez daha insana hissettiriyor. Daha önce görmüş olmama rağmen geçen zamanla unuttuğumu fark ettiğim o haşmetli hanedanlık yeniden hafızamı tazeledi.

Detaylı bilgi: http://www.millisaraylar.gov.tr/portalmain/palaces.aspx?sarayid=10



Arrow

Yeni dizim :)

Milyarder bir çapkın olan Oliver Queen korkunç bir deniz kazasından sonra hayatında yeni bir sayfa açar. Beş yıl boyunca bulunamayan ve öldüğü zannedilen Oliver sonunda Büyük Okyanus'un ortasındaki tropik bir adada bulunur. Oliver Starling City'e, evine geri döner. Kendisini karşılayan annesi Moira, kız kardeşi Thea ve en iyi dostu Tommy Oliver'ın son beş sene içinde yaşadığı şeyler yüzünden çok değiştiğini fark ederler.

Birçok süper kahraman gibi Oliver da dönüştüğü adamı insanlardan saklamak ister ama bir taraftan da eskiden işlediği günahların bedelini ödemeye de kararlıdır. Bu nedenle suçlularla mücadele etmek ve şehrin eski ününe kavuşmasını sağlamak için gizli Arrow kişiliğini yaratır.

Ancak Arrow'un yetkisi olmadan düzeni korumaya çalışırken kullandığı yöntemler bazılarının canını sıkmaktadır. Dedektif Quentin Lance'in en büyük dileği (Oliver'ın eski kız arkadaşı Laurel'in babası) Arrow'u yakalamaktır. Bir süre sonra Oliver'ın dönüşünden çevresindeki bazı insanların memnun olmadığı da anlaşılır... Oliver'ın annesi Moira'nın oğlunun geçirdiği deniz kazasıyla ilgili daha çok şey biliyordur...


IMDB: http://www.imdb.com/title/tt2193021/
Fragman: http://www.youtube.com/watch?v=ViFb0paKdgg

Cheesecake'cim

Fotoğraf
Bir süre önce Çekmeköyde evimizin dibine şirin bir yer açıldı. Adı Cheesecake'cim. Şirin bir tatlı dükkanı formatında, gayet temiz, gayet kibar...
Özellikle karamelli cheesecake muhteşem.
Bir gün yolunuz düşerse mutlaka almanızı öneririm.