Blindspot

10 Numara 5 yıldız bir polisiye dizi daha, esas olarak emsaline Blacklist dizisinde rastladığımız, gizemli ipucu furyasından esinlenmiş bir yapım olsa da bunu ele alış biçimi itibariyle oldukça özgün olduğunu söyleyebiliriz.
Bir gün NewYork Times meydanında bir bavul,
bavulda çıplak bir kadın,
silinmiş bir hafıza,
tamamı dövmeli bir vücut,
her dövme ayrı bir ipucu....
Oyunculuklar başarılı bence izlenmeli.

IMDB: http://www.imdb.com/title/tt4474344/
Fragman: https://www.youtube.com/watch?v=9FHLBldRdIo

The Majestic

Jim Carrey hakkında bir türlü karar veremiyorum. Bir tür sinema şaklabanı mı? Yoksa gerçekten bir karakter oyuncusu mu? Sanırım bu çelişkimin en önemli nedeni Dumb&dumber filmiyle şöhreti yakalaması...
Diğer yandan 23 Numara, Truman şov, Sil baştan ve şimdi de Majestik, bu filmlerde usta bir oyunculuk sergileyen kişi salak ile avanaktaki ile aynı kişi olabilir mi?
Oluyor işte, neticede senaryo ve yönetmen de oldukça önemli faktörler ve daha niceleri.
Neyse, neticede The Majestic bende arşive eklenecek yeterli puanı almayı başardı. İzlenmesi gereken naif bir yapım. Keyfinizin yerinde olduğu ve iç huzurunuzu sürdürmek istediğiniz bir gün yanınızda sevdiklerinizle birlikte keyifle izlemenizi öneriyorum.

IMDB: http://www.imdb.com/title/tt0268995/
Fragman: https://www.youtube.com/watch?v=C-1pPMliSck

80 Günde Devrialem

Ailecek izlenebilecek keyifli bir film.
Bir cuma akşamı alacaksınız bıdıkları yanınıza...
Patlamış mısır ya da kestane, yanına çay ya da sahlep, Oooooohhh :)
Beni şarşırtmayı başaran bir film oldu, belki beklentim düşük başladığım için, ama yine de başarılı olduğunu söyleyebilirim.
Jules Verne'in aynı isimli romanından aslına çok az sadık kalınarak ama ana konuyu yıpratmadan yaratılmış bir senaryo.
Bence siz bir şekilde izleyin.

IMDB: http://www.imdb.com/title/tt0327437/
Fragman: https://www.youtube.com/watch?v=IlsgwJUNFNU

Perlmutter Ailesi

Panait İstrati'nin Varlık yayınlarından çıkan kitabı, Yaşar Nabi Nayır tarafından çevrilmiş.
Dünyanın dört bir tarafına dağılan bir ailenin herbir çocuğunun aile ve dünya ile ilgili farklı yaşantılarını konu alıyor. Kimisi alkolik bir gönlü zengin, kimisi aristokrasinin tavanına vurmuş...
İnsan okurken doğal olarak kendi ailesini daha doğrusu aile olgusunu sorguluyor.
İnandığım birşey var. Her aile başlangıçta sıcak, küçük, samimi ve sevecendir. Aile bireyleri büyüdükçe, evrildikçe, yetişkinleştikçe ve kendi ailelerini kurmaya başladıkça bambaşka denizlere yelken açmaya farklılaşmaya, uzaklaşmaya başlarlar. Ben buna ailenin çözülmesi diyorum ve sanırım kaçınılmaz bir durum.



Daha fazla bilgi için:
Panait Istrati, Yesue Yehuda adlı bir Musevi yazarın yardımıyla kaleme aldığı bu romanda, Romanyalı bir Yahudi ailesinin Köstence'de başlayıp Mısır'da sona eren yaşam dramını anlatır. Dört oğluyla bir kızından hiçbirisi kendisine yâr olmayan ve dünyanın dört bucağına dağılan evlâtlarının ardından mahzun kalan Avrum'un macerası ile bu yaban illere düşen oğul ve kızların birbirinden hüzünlü öyküleri sizi bir yandan duygulandıracak, bir yandan da Akdeniz'in o eşsiz ikliminde Istrati'nin yanında tadına doyulmaz yolculuklara sürükleyecek.
http://www.idefix.com/kitap/perlmutter-ailesi-panait-istrati/tanim.asp?sid=JDYLKNBM8P7RRVF0E4VE

Bırakın...

Bırakın elinizdeki işi, bekleyebilir...
Bırakın düşüncelerinizi, sonra devam edecektir...
Bırakın pişmanlıklarınızı, yinelenecektir...
Bırakın kaygılarınızı, çözülecektir...
Bırakın, sadece buna sahip olun.

The Man from U.N.C.L.E.

Eski usül bir ajan filmi, tabiri yerindeyse eski Bond filmlerinin bir esinlemesi.
Yine Amerika yine Rusya. Ajanlar bir görev için ortak çalışmak zorundalar.
Aksiyon açısından fena değilse de göre tehlikesi gerçekçiliği komik, aksiyon filmlerinin vardığı nokta itibariyle de komedi filmi izliyormuş gibi hissettiğiniz de oluyor.
Nasıl ki eskiden büyük heyecanla izlediğiniz Dallas'ı bugün izleyince sıradan ve çocuksu bir oyunculuk ve senaryo buluyorsunuz, işte öyle :) tamam biraz abarttım. O kadar kötü değil, yine de arşivlik değil.

IMDB: http://www.imdb.com/title/tt1638355/
Fragman: https://www.youtube.com/watch?v=4K4Iv_N9Nno

Self/less

Fragmanını izlediğimde listeme aldığım ve beklenti içerisinde izlediğim bir film.
Maalesef beklentimi karşılayamadı. Oyunculuğunu çok ça beğendiğim başrol oyuncularına ve senaryonun kaliteli olmasına rağmen neden bilemiyorum ama filmi sıkıcı ve sıradan buldum.
İzlenir mi evet, izlenmezse kayıp mı hayır.
Ama işin özü ölümsüzlüğün zihin transferi ile gerçekleşmesinin hayal edildiği bir teknolojide, çok zenginler parayı bastırıp ölümsüzlüğü satın alıyor, lakin zihin aktarımının yapıldığı bedenlerin önceki hatıraları bir yan etki yaratıyor. Olay budur. Detaya girmeyelim.

IMDB: http://www.imdb.com/title/tt2140379/
Fragman: https://www.youtube.com/watch?v=3agaVwt0tb8

Aç Sınıfın Laneti

Sam Shepard tarafından kaleme alınan eser devlet tiyatroları tarafından oyunlaştırıldı da aynı zamanda. Hırslı bir anne, ergenliğin başında bir kız, kendini kanıtlamaya çalışan bir oğlan ve her şeyden vazgeçmiş sarhoş bir baba... Türk filmi gibi geliyor değil mi? Ama alakası yok, keyifle okuyacaksınız. Belki yeniden sahnelenirse izleyebilirsiniz bile. Siz yine de o zamana kadar orjinalinin keyfini çıkarın derim ben.

Oyundan sahne: https://www.youtube.com/watch?v=DEWkTYAYu7E
Detaylı Bilgi: https://tr.wikipedia.org/wiki/A%C3%A7_S%C4%B1n%C4%B1f%C4%B1n_Laneti
http://www.kitapyurdu.com/kitap/ac-sinifin-laneti/21822.html

The Legend

Gerçek bir İngiliz gangster olan Klay kardeşlerin gerçek hayat öykülerinden esinlenerek senaryolaştırılan filmde oldukça başarılı bir oyunculuk sergiliyor Tom Hardy, hatta oscarlık olduğunu bile söylemek mümkün. Film ise senaryo ve yönetmenlik bakımından da oldukça tatminkar.
Filmde en hoşuma giden sözlerden birisi ise şuydu; "Tanrı size size hangi hayatı yaşamak istediğinizi sormaz, sadece o hayatı nasıl yaşayacağınızı seçebilirsiniz." İlginç değil mi?
İzlenebilir, izletilebilir.

IMDB: http://www.imdb.com/title/tt3569230/
Fragman: https://www.youtube.com/watch?v=yI3v6KfR9Mw

Karanlıkta Diyalog

Onlar için acımayı bırakın da onların dünyası ile tanışın, diyalog ve empati kurun.
Diye insanlar harekete geçmiş, gitmemek olmazdı.
Daha önce eşime hediye ettiğim bu etkinliği, sevgili yiğenimin isteği ile ben de deneyimledim.
Gerçekten çok fazla eşine rastlanmayacak bir deneyim.
Yaklaşık 1,5 saat boyunca görme duyunuzu tamamen yitireceksiniz.
Hayatı diğer duyu organlarınızı kullanarak duyumsamaya, anlamaya çalışacaksınız.

Mutlaka görün(!)
Dünya üzerinde 130’dan fazla kentte 8 milyondan fazla insana “dokunmuş” Karanlıkta Diyalog deneyimi, İstanbul Social Enterprise tarafından 20 Aralık 2013’de Gayrettepe Metro alanında ziyarete açıldı.
Karanlıkta Diyalog sizi parkta dolaşmak, bir caddede karşıdan karşıya geçmek gibi günlük hayat deneyimlerine sokar, ama tümüyle karanlıkta! Duyularınızı uyandırarak ve farkındalığınızı derinleştirerek…
Görme engelli rehberlerimiz, dokunarak, koklayarak ve duyarak yeni ve farklı bir biçimde görmenizi sağlayacak ve sizi unutulmaz bir yolculuğa çıkartacak.  
Karanlıkta Diyalog, 1988’de Almanya’da Prof. Dr. Andreas Heinecke tarafından oluşturulup, hayata geçirildi.

#karanlıktagördüklerim

Detaylı bilgi için: http://www.dialogistanbul.com/
http://www.biletix.com/etkinlik-grup/66384260/ISTANBUL/tr

Fener ve Balat

Haliç sahil kenarının bu ünlü mahallesi özellikle fotoğrafçıların uğrak yeri olması hasebiyle gün geçtikçe popülerleşiyor. İyice popüler olup bozulmadan önce görmeyi uzun süredir ertelediğim bu mekanları ben de fotoğraflayıp istedim.

Eminönü'nden bineceğiniz pek çok araçla önünden geçebileceğiniz bir konuma sahip olan Fener- Balat mahallesi Haliç'e bakan essiz manzara ve derinliklere sahip bir mekan.

Atmosferiyle hızlı bir biçimde sizi uzun zaman önceki İstanbul'u ve azınlıkları düşünmeye zorluyor.

Bölgenin en önemli tarihi mekanları arasında Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi ve Fener Rum Lisesi yer alıyor.


Sokaklarda gezerken sıklıkla karşılaşacağınız çocuklar ise halen mahalle havası bozulmamış olan Balat'ın kendini koruyan masum tarafını yansıtıyor.

Balat'ın önemli bir yanı ise çok sayıda antikacı ve müzayede evine de ev sahipliği yapıyor olması fırsatınız olursa bir müzayedeye dahil olmanızı da öneririm.

Sonuç; daha fazla gecikmeden bir ziyaret yapın, fotoğraf makinenizi da mutlaka yanınıza alın.

Kingsman: The Secret Service

Klişe ajan filmlerine yetenekli ve serseri genç formatıyla farklı bir bakış açısı katmış.
Aslına bakarsanız bu durumda klişeleşmeye başlamış durumda. Yine de ingiliz tarzı ile yine de kendini izlettirmeyi başarıyor.
Film niteliği olarak ise benim cuma akşamı kafa dağıtmak için izlenecek filmler kategorimde.
Arşivlemeye değmez ama izlenirse de sorun olmaz.
mış.
Fragman: https://www.youtube.com/watch?v=kl8F-8tR8to
IMDB: http://www.imdb.com/title/tt2802144/

Güvercin

"Koku" romanıyla tanıdığımız Patrick Süskind'e ait uzun öykü "Güvercin".
Koku romanını okurken yazarın anlatım gücüne ve betimlemelerine hayran olmuş ve neden Türk yazarlar da bu kadar iyi yapamıyor bu işi diye sık sık düşünmüştüm. Ardından Sebahattin Ali ile tanışınca işler değişmişti. Şimdi yine Süskind'in incelikli ve ustalıklı anlatımıyla karşı karşıyayız.
Karakter tahlili ve iç dünya betimlemeleri ile insanı hayrete düşürmeye devam ediyor.
Tek kişilik bir hayatın, sıradan, tekdüze ve psikozlu dünyasını bu kadar sürükleyici okuduğum ktap azdır.
Tavsiye olunur.

Bilgi için: http://www.kitapyurdu.com/kitap/guvercin/10091.html

Freaky Friday

Ailecek izlenebilecek eğlenceli bir film.
Oldukça eski bir yapım olmasına rağmen işlediği konu itibariyle eskimeyecek bir film.
Ebeveynlerin çocuklarını, çocukların ebeveynlerini anlamaması üzerine kurulu, bol kahkahalı bir film.
Jamie Lee Curtis oyunculuğuyla çok başarılı.
Tavsiye olunur.

IMDB: http://www.imdb.com/title/tt0322330/
Fragman: https://www.youtube.com/watch?v=UShtvCen6So

Godot'yu Beklerken

Epey zamandır ertelediğim bir okumaydı. Fırsat  bu fırsat şubat tatilinde okuyayım dedim.
Pek sık yapmadığım birşey olarak bu defa önsözü de okudum. Zira hem yazar hem de yazının türü itibariyle çok fazla bir bilgim yoktu. Ancak önsöz benim bu bilgi açığımı gidermenin çok ötesine geçti. İlk defa bu kadar farklı bir önsöz okumuştum. Çeviriyi yapan Tuncay Birkan adeta kendi açısından bir önsöz şaheseri yaratmış. Sırf bu önsöz için bile kitap okunur.
İşi abartmayalım. Tabii ki Samuel Beckett bu eserde oldukça yaratıcı bir zeka sergiliyor, incelikli satır araları ile sizi ikinci kez okumaya ve düşünmeye zorluyor.
Bence okunması gereken bir eser, özellikle bir deyimmişçesine kullandığımız "Godot'yu Beklerken" ifadesine ve yazarına saygıdan bilmek gerekiyor.



Daha fazla bilgi için:
https://tr.wikipedia.org/wiki/Godot%27yu_Beklerken
http://www.kitapyurdu.com/kitap/godotyu-beklerken/27474.html
http://onedio.com/haber/-godot-yu-beklerken-asla-unutmamamiz-gereken-samuel-beckett-sozleri-470850

Yok okumayacağım derseniz, buyrun izleyin;
https://www.youtube.com/watch?v=-Va9xN_xXYw