Sedir Adası ve KLEOPATRA PLAJI

Temmuz 2009
Gerek Akyaka’dan, gerekse Marmaris’ten kalkan günübirlik teknelerin ve Mavi Yolculuk yapanların olmazsa olmaz durağı ise Sedir Adası. Gökova Körfezi’nin de kesinlikle bir numarası. Küçücük alanında hem görsel güzellikleri bulmak hem de sayısız ilginçliklerle karşılaşmak mümkün. Adanın Kleopatra Plajı denen küçük kumsalı ziyaretçi akınına uğruyor. Kendine özgü kumlardan oluşan plaja havlu sermek ve kum almak yasak. Öyle ki plajın iki tarafında bulunan duşlarda yıkanmadan, buradan çıkamıyorsunuz. Görevliler duş alırken başınızda bekleyerek vücudunuzun herhangi bir yerinde kum kalıp kalmadığını kontrol ediyorlar(!); amaç plajdan kum eksilmesin.Eski adı Kedria olan adaya ilk yerleşenler Dorlar. Sonrasında Grek, Pers, Helen, Roma ve Bizans dönemlerinde de burada yaşayanlar olmuş. Ada tarihinin en önemli olayı ise M.Ö. 406’daki Pelopones Savaşları’nın sonunda yaşanmış. Bu savaşlarda Atina’yı destekleyen ada halkı savaşı kazanan Ispartalı Kumandan Lysandros tarafından esir pazarında satılarak cezalandırılmış. O günden sonra da ada eski zengin günlerine geri dönememiş. Kentin o dönemlerdeki zenginliğini görmek içinse adada kısa bir yürüyüş yapmak yeterli oluyor. Dor düzeninde yapılmış Apollon Tapınağı ve tiyatrosundan geriye kalanlar Sedir Adası’nın geçmiş yaşamından izler görmek ve o günleri hayal etmek için en uygun mekanlar.