Yolumun ikinci düşüşünde yine ilkindeki kadar keyif veren bir zaman yaşattı burası bana. İlk geldiğimde konaklamamış sadece plajından ve denizinden nasiplenmiştim. Bu sefer ise konaklama seçeneğini de kullanmaya karar verdik.
Konaklamak için biraz içeride kalmış da olsa (içeride dediysem 300m) Çiçek pansiyon apartı tercih ettik. Aile için ideal, sessiz, temiz bir apart. Karışan döğüşen yok.Kumsalına gelince bence Türkiyenin en iyi plajlarından biri. Özel işletmelerin tesislerinden faydalanabileceğiniz gibi kendi şemsiye ve sandalyelerinizi kullanmanızda da sorun yok. En önemli avantajı soyunma kabinleri ve duşunun bulunuyor olması.
Deniz suyu her mevsim soğuk (ben zaten soğuk severim) ama yazın en sıcak dönemlerinde gittiğiniz halde denizde saatlerimi geçirmeliyim derseniz yapamazsınız. Benim gibi soğuk seven birisi bile dubalara kadar gidip döndüşünde dudaklarından kan çekiliyorsa varın siz çocuğunuzu düşünün. Hoş ben çok suda kalmasa da kızımla deniz içinde de vakit geçirdim.
Günbatımının en güzel olduğu Ege noktalarından biri Ören. Özellikle Kazdağlarından muhteşem manzarası var.
Yoğun sezonda bile sakinliğini koruyan Ören, plajda yoga bile yapmanızı sağlayacak kadar dingin. Bunda özellikle yazlık evlerin ve dolayısıyla emekli yerleşik nüfusun etkisi büyük. Hemen yakınındaki Dikili ise eğlenmek isteyenlere alternatifler yaratıyor.
Kızım Ören'den sonra konaklayacağımız yer ile ilgili araştırma yapıyor (!) Zira bu tatilimizde en uzun konaklamamız 3 gün oldu. gün aşırı rota ve konaklama planladık. Plansız tatilin tadı emin olun bir başka.
Ören'in en güzel yanlarından biri sıcaktan bunaldığınızda hemen arkanızdaki çam ve palmiye ağaçları ile dolu gölgeliklerdeki çay bahçelerine, büfelere ve alışveriş alanlarına ıulaşabilmeniz.
Bence Burhaniye Ören, gidilmesi, konaklanması, denize girilmesi ve zeytinlerinin yenilmesi gereken özel mekanlardan biri.