Perfume: The Story of a Murderer

Parfüm daha önce kitabını okuduğum ve film halin egetirildiğinde izleme fırsatı bulamadığım bir yapıt.

Gerçekten çok çok orjinal bir yazar olan Patrick Suskind'in romanını okuyup bir arkadaşımla kitabı paylaştığımda ilk yorumu şu olmuştu.
-Bu kitap nasıl bir filme halini alabilir ki???
Arkadaşımın sorusunun yanıtı kısa bir süre sonra ortaya çıkmıştı ancak dediğim gibi izleme fırsatım ancak bugün olabildi :(

Film de oldukça başarılı özellikle Jean-Baptiste Grenouille oldukça başarılı bir oyunculukla canlandırılıyor.

Ama ben yine de kitabındaki o sürükleyiciliği ve yazarın anlatımı sayesinde kafamda kurguladıklarımı filmde bulamadım.

Eğer filmi izlemediyseniz, önce kitabını okumanızı şiddetle tavsiye ederim.

Kitap özeti:
Olay, 18 yüzyıl Fransa'sında geçer; kitabın kahramanı Jean-Baptiste Grenouille ise tüm insani duyumlardan ve duygulardan yoksun, salt kokulara karşı görülmedik ölçüde duyarlı ve istediği kokuları üretebilmek için cinayet işlemekten kesinlikle çekinmeyen bir katildir. Herkesin ve her şeyin kokusunu almakta, tüm kokuları üretmekte gerçek bir dahi olan Grenouille, kendi kokusunun bulunmadığını, onun bulunduğu yerlerde insanların, insan kokusunu alamadıklarını anladığı gün dünyasını da yititir. Kendisi için tek çıkar yol, başkalarına onun için sakin insanmış izlenimini verebilecek kokular sürünmektir. Toplum içinde bireyselliğini hiçbir zaman edinememiş, kendi benliğinin dışında her şeyi yaratabilmiş dahiyi sergileyen bu görkemli alegorinin olağanüstü bir akıcılıkla erişilen son bölümü, benzeri herhalde ancak bir Kafka'da görülebilecek bir insanlık trajedisinin simgesidir.